Cumartesi, Ekim 21, 2006

Ellerimde

>>>>Geçmişten kalma bir düşünce var hala aklımda.. hala bu konuyu yazmak istiyorum.. Bir kadını neden mutlu etmek isterim?!.. Onun kendini en yalın haliyle yanımda olduğunu neden bilmek isterim?!.. Anlatabilecek miyim acaba!......

Fair Lady-1 ;Eskişehir,1998 © TOA

>>>>Bir arayış varmış.. İstenen; en çekici kadını, en çekici erkeği bulmakmış.. Daha bir mutlu yaşayabilmek için hayatı paylaşabileceğimiz bir eş... Arayışımız... Hep en çekici kadın(erkek) mı mutlu eder insanı?... Sanmıyorum.. belki de aramamak gerek!..

Fair Lady-2; Şile,2005 © TOA

>>>>Sonra bir bakarsınız; ansızın, mutlu, bilinmez olaylar dizisi başlar.. Bazı kadınlar vardır, daha bir çekicidir ellerinizdeyken.. Sevişirken.. Bakışıp, öpüşürken.. Kaçacak diye ürkmez, türlü oyunlara başvurmazsınız.. eğer kabullenebildiyseniz her an gidebileceğini... Kadın özgürse.. Siz de doğalsınızdır.. En özgür haliyle, kendi isteği ile yanınızdaysa -en güzel yanı da budur zaten- mutlu eder her haliyle sizi.. Avucunuzun içinde bile olsa her an uçup gidiverecek kadar özgür olmalıdır kadın.. Düşünmemelisinizdir.. üzülmemelisinizdir eğer giderse diye.. önemsediğiniz eğer yaşananlar ise; her uzaklaştığında kendiliğinden şiddetlice dönüverecek kadar tutkuyla tutuşmalıdır bedenler.. Gözlerin kısıldığı, düşüncenin artık beyninizde barınamadığı, uyumun nefes alıp vermek kadar doğal, soluk soluğa olduğunuz o anlarda, parmaklarınız kendiliğinden dokunur kavrulan o bedene.. dokunmak en güzelidir belki de anlatabilmek için......

My Friend; Istanbul,2006 © TOA

>>>>Sevişmek kutsal bir tören gibi olmalıdır.. Adanır bedenler birbirine.. Düşüncesiz bir andır.. Fikirlerin soluklaştığı.. aklın bedeni terkettiği.. işte! o anlarda sevişmek en güzeli.. Kokuların karıştığı, tenin tene dokunduğu her an, sevgilinin yanında "ben" yoktur; "O" vardır.. O' nun içindir her şey.. Konuşarak olmasa da bakışlarla paylaşılır -konuşulacaksa da fısıldanmalı-..... Ne harcanan onca paralar, ne umursamaz bir kuaförün yalan yanlış sözleri, hiç biri mutlu edemez bir kadını aslında.. Kadına, sevgiliden fısıldanan ufak bir beğeni sözünün yanında hepsi bir hiçtir.. Kadın erkeğinin ellerinde daha da bir güzelleşir.. Ben en azından öyle olduğunu hissederim.. İhtiyacı olmasa da o her bir övgüye.. Önemsenmek.. Bilinmek.. istenen, sevdiğinin yüreğinde delice arzulanmak.. Kadını daha bir çekici kılan; kadının, beğeni sözcükleriyle işlenen masum yüreğidir belki de.. Öyle bir haldir ki bu, ifadeye yansır anında.. Bakışlardadır tutkusu.. Tüm o yorgunluğa inat, rengarenk.. Ve bir peri misali, daha bir çekici sevdiğinin elindeyken o kadın.. kadın buğulu bir güzellikte...... Ben, o sabahları ışıltılı ve doğal haliyle daha bir beğenirim kadınımı.. Benim elimde daha bir güzelleşti, derim.. Övünmem.. Sevinirim.. Perdelerin arasından sızan sabah güneşi çarşafların içinde kıvrılmış o çıplak bedene dokunurken.. Uyanmış onu seyrederim.. O gözler ne kadar da masumdur, kalbinizi kamaştıran ışıltılı sabahlarda... O gözler neden gizlenir, kirpiklerle kafese alınmış kapakların altında.. Kamaştıran; çekiciliğidir kadının aslında.. sabahsa, kuş sesleri ve yeşilin kokusuyla rötuşlar o güzelliği.. En saf haliyle en güzel halidir o kadının.. Sevildiğini bilmek ve olmak bir sevgilinin yanında....işte demek istediğim bu aslında; Mutluluk, ellerimdeyken mutlu görmek bir kadını............

Çarşamba, Ekim 04, 2006

Istanbuldan kalanlar

>>>>Ayrılmak; kaçmak değilmiş.. Belki bir ara verebilmek, sonrasında dönebilmek.... Önemli imiş ara verebilmek koşuşturmacalarıma.. Başkalarının isteklerine ve sonu gelmez tereddutlerime.. Güvensizlik içinde yaşadığım bu kentten..... Ayrılmak.. Özleyebilmek için.. Her dönüşünde daha bir tadına vararak yaşayabilmek için.. Farklılıkları görebilmek, "vay be! neden görememişim daha önce" diyebilmek için miymiş; ayrılabilmek.. Sıkış tepiş, kasa kasa balık istif olmuş insanları otobüslerin içinde gördüğümde.. insanların ürkekliğini ve içine kapanıklığını hissettiğimde.. ifadelerdeki bıkkınlığı ve sabah mahmurluğunun üstünden atılmasıyla, sarılan, saldıran çatlak elleri gördüğümde.. "Ayrılabilmek çözüm değil halbuki!" dediğimi hatırladığımda.. Cevaplar kendiliğinden geliyor kulaklarıma.. Ayrılmak; görebilmek, yeniden yorumlayabilmek içinmiş herşeyi..

Galata Köprüsü; istanbul,2006 ©TOA