Pazar, Haziran 01, 2014

SOMA üzerine...

Geçenlerde; G.KORE de başbakan istifa ediyor ardından Cumhurbaşkanı ağlayarak yaptığı açıklama haberinde:

" Buna göre, devlet yetkililerine emekli olduktan sonra kendi uzmanlıklarında ki özel şirketlerde çalışmalarına yönelik sınırlamalar getiriliyor.
“Bürokratik mafya” (mafyokrasi) olarak anılan ülkede ki uygulamaya göre bürokratlar ve denetçiler arasında yakın ilişkiler bulunuyor.
Park, gemi kazasının hükümet ve siviller arasındaki ölçüsüz danışıklı dövüşün nasıl vahim sonuçları olabileceğini gösterdiğini söyledi. "

G Kore Cumhurbaşkanı PARK GEUN-HYE


Kısacası; Ahbap Çavuş... Aklın yolu bir ama.. Ah! bu sıcak kanlı yapımız.. ilişkilerimiz....

Güzel insan Park Geun-hye aklıma getirdi.. ben de bazı konularda, kendi eleştirilerimi paylaşmak istiyorum.. Çünkü konu kısmen beni de ilgilendiriyor..

Yıllarca sadece, çıkarılan yasa sonucunda; bakanlık tan emekli müfettişler, A sınıfı iş güveliği uzmanı olabildi.. Çok Yüksek ücretlerle çalıştırıldılar.. Herkes bürokratları; yasaları düzenlerken, kendi çıkarlarına yontmakla suçladı.. Peki! kimler iş müfettişi olabiliyor..?.. yetkinliklerini kim ölçüyor..? Kimler ölçtü..?.. Bu emekli müfettişler geçmiş iş yaşantılarında hangi büyük kararlara imza atmış ya da atmamış..!?!?.. Atmadılarsa sonları ne olmuş..!.. Şikayetler üzerine bazı şeyler değişti.. Sınavlar açıldı vs.. hala da İGU (iş güvenliği Uzmanı) 'ları patronlarından ücret alıyor..  İhtiyaç fazlası İGU (günah keçisi) yetiştirilmeye çalışılıyor.. patronunu sıkıysa ihbar et..!.. Halbuki denetçi bağımsız olmalı.. olabilmeli..!..

Bürokratların bilimsel ölçekli karar verme özgürlüğü ve liyakate dayalı kariyeri ile ilgili gerekli çalışmalarsa, hala yapılmıyor.. Hükumet'in ve bürokratların sınırları hala belirsiz.. Tepeden; şunu yap, Onu al, bunu gönder.. Hünkarım; Orta çağa dönmüşüz, haberin yok..!..

Yasalar, tüzükler ve yönetmelikler de karmakarışık.. bazı yönetmelikler ile tüzükler örtüşmüyor.. Kuralların, sık sık duruma göre değiştirilmesinden, uygulayıcılar maymun a dönmüş durumda.. Hükumet in bürokratlara hükmedeyim derken, bürokratları oyuncak etmesi de ne kadar doğru..?.. orası tartışılır.. Ancak sonuçları görüyoruz; Bürokratların devlet içinde ki yeri ve önemi tartışalamaz derecede önemli..!.. yine de bakıyorsunuz;  KPSS (kamu personeli seçme sınavı) önce anlamsızlaştırıldı, sonrasında ise kaldırıldı..  Nerede iyi niyet..!..

Peki Akademisyenlerimiz; Elitize olmuş bir kısım, amaçsız güruh.. popüler bir söylev; NETWORK.. Ne kadarı toplumcu.. belki tersine, çoğu toplumdan kopuk.. hal bu  ki akademisyenlerimiz; Bu ülke çıkarlarına  geri dönüşü ilke edinmiş, ilkeli insanlardan oluşmalı.. Okumuşsunuzdur; İTÜ maden fakültesi, öğrencileri tarafından işgal edildi.. Nedeni sonradan anlaşıldı.. Soma Madenciliğin patronlarının akademik danışma kurulunda imiş..  Elem ile izliyorum.. bu patronlara kısmi akademisyen.. yarın öbür mahkemeler bu fakültenin akademisyenlerinden bilirkişiler ile inceleme yapmak isteyecek..  Türkiye'nin teknik alanda ki bu ekolünün temsilcileri sizce ne kadar güvenilir olacak.. bilimselliğini yitirmiş, patronların çıkarlarına hizmet eden üniversiteler miydi hedefimiz.. 

Soma cinayeti sonrası göstermelik denetimler ve çözümler bence gelecek için anlamsız.. !.. Sorunun köküne inilmeli..!.. Toplumsal bilincimizi, her  birimiz kendimizden başlayarak yeniden güncellemeli.. 

SOMA ve diriler

Bazı insanlar, soma da ölenler üzerinden siyaset yapılmasın diyor.. Yani! Sadece ölenlerin yasını tutup, şehitlik mertebesine erişmiş, bu insanları konuşmamalı, geride kalan acılı akrabalarını düşünmeliyiz.. Öyleymiş.. Peki!.. ölü yakınlarının borçlarını ödeyenler vs alenen kendi reklamlarını yapmıyor mu ?.. Mağdur diriler üzerinden pazarlama ne kadar ahlaklı..?.. (yardım vb. zaten devletin görevi)

Bazı sığ insanlar işin çözümünü hemen ellerini cebine atmakta bulur.. (-Söyle ne kadar? -Bunun kökü ne kadar?.-Her şeyin bir bedeli vardır ya!-)  Hal bu ki Sorunun ana kaynağı; para hırsının, önlenemez yükselişi ve paranın her değerin üstündeki önemi.. Kapital.. Tabi bir de sımsıcak, Ahbap çavuş ilişkilerimiz var ...



Ölenlerin yakınları için, istenmese de, kamu davası açılacak... Tazminat talebinde bulunulacak.. Bakan 300 ölü de fitleşti.. konuyu kendince "kapattı".. haydi bi tüccar gibi düşünelim.. (Çok zor..herkes düşünemez/beceremez ya, neyse!..)

İş kazalarında yaklaşık olarak 500-600 bin tl/ölü tazminat öngörülüyor.. 300 ölü de 180 000 000 tl tazminat bedeli çıkıyor.. (Yüksek bir rakkam gibi değil mi? Ayakkabı kutusuna bile zor sığar!)
Soma AŞ nin 6-7 madeni varmış..!.. Yılda, sadece bir madende, 1 200 000 ton/yıl kömür üretiyorlarmış... Kömür 540 tl/ton piyasa, hadi 500 tl/ton satış dedik.. Uzatmayayım; kaba bir hesapla, sadece bir madenin 3,5 aylık cirosu, bu bedeli ödüyor.. Sizce de karlı değil mi ?!!!? :(