Pazar, Temmuz 20, 2008

Zanaatkarlar ve Eğitim

>>>>Antebin eski sokaklarında dolanırken, bir hattat ın dükkanına uğradım.. Dükkan boş, Hattat şehir dışına çıkmıştı.. 14 yaşındaki oğlu müşterileri karşılıyor, diğer kardeşleri satranç oynuyordu.. Hattat ın yazılarına bakıyorum.. “işler nasıl?”.. yolunda sayılmaz deniyor iyimser bi hava ile...

Eblehanın sokakları; Gaziantep, 2008 ; © TOA

>>>>Babadan oğul a geçen o ince detaylar.. Ozlemle ve hayranlıkla yakın geçmişimizin seyrine daldığımız, son nefesinde zanaatkarlar.. işi bir ömür ve o soyları boyunca süregelen beceri.. Sorguluyorum.. köşe bucaklarda küçücük dükkanlara sığdırılanları.. düşünüyorum.. yok eden maddiyatçılığımızı.. Yok edişimizi tüm o nitelikleri hem de üç kuruşa.. Nicel ve tek düze yolculuğumuzu.. Üzülerek görüyorum.. Haraket kaynağı iken dişlilerin, onun bir parçası oluşumuzu.. İhtiyaç duyacağımız özleyeceğimiz bir çok şeyi..... Görüyorum; özveriyle buluşan o el emeğini ve unutulup kayboluşunu tozlu raflarda..

Minik Hattat; Gaziantep, 2008 ; © TOA

>>>>Eğitim*lerde; “Değişebilmek için; algılamak ve uygulamak yetmez; iç-selleştir-melisiniz!” diyen hocalara kulak kabartıp motive olmaya çalışıyordum!..... 0-6 yaş arasında öğrenme becerisinin bir çok şeyin temelini oluşturduğunu okudum geçenlerde.. küçük yaşlarda öğrenilen ve öğretilen bir çok konunun; ilerleme ve ustalaşmada çok büyük katkıları varmış.. bir davranışı bir olguyu içselleştirmek, küçük yaşlarda daha kolay.. Düşündüm de, farklılık yaratmaksa bir diğer hedefimiz.. Çıraklıktan yetişme insanların bu becerilerini sergileyebilecekleri alanları özveri ile koruyabiliriz.. Mekanikleşmeden el becerileri ile kotarılabilen artı değerler yaratabilmeliyiz.. destek olmalıyız.. hayır diyebilmeliyiz.. Gerekirse, maddi değerleri elimizin tersi ile itebilmeliyiz.. Durup bekleyebilmeli, yeri gelince vazgeçebilmeliyiz.. Ucuz olduğu için değil el emeği ve kaliteli olduğu için tercih edebilmeliyiz... Küçük yaşta hat sanatını öğrenmeye başlayan bir çocuğun sırf geçinemiyoruz düşüncesi ile başka hedeflere yönelmesinin önüne geçebiliriz.. Tüketimlerimizi sorgulayarak ve yöneterek istenmeyen gidişe gem vurabiliriz.. Mekanikleşmenin bir parçası olmaktansa, Genel e göre mantıksız bile olsa öz değerlerimiz için bir yerden -belki en baştan- başlayabilmeliyiz.. Satın alınabilen bir meta olmadığımızı önce kendimize ispatlayabilmeliyiz...