Cumartesi, Haziran 14, 2008

Aşık Gezgin

>>>>İşte bir akşam üstü çıkıyorum yine iş yerimden.. Şehrin dışında bir yerlerdeyim.. Tam çevre yoluna çıkacakken.. yol kenarında.. sırt çantalı biri.. çekiyor dikkatimi.. tek başına.. genç bir adam.. Capri si, kısacık saçları.. dövmeli omuzları.. kulağında küpeleri... Belli, değil buralardan.. Merakla durduruyorum arabamı.. “Merhaba Arkadaş, yolculuk nereye”... Konuşuyoruz... İstanbul lu imiş.. Bir gezgin..... Doğu Anadolu sınır kentleri ve ardından Karadeniz.. Oradan tüm kıyıları kat ederek İstanbul a dönecek bir gezgin.. “hoş bir güzergah”...... Yolculuk kimine göre bir kaçış.. fiziksel olarak kendinden asla uzaklaşamadığın bir varış.. kimine göre ise insanı ve doğayı tanımak için büyük bir deneyim.. yolculuk; kendini özgür hissettiğin garip bir ruhsal boyuttur kimine de göre.. özgün ve güçlüdür gezgin.. beklentileri yüksek değildir.. yeri geldiğinde “gölge etme....” diyebilecek kadar da felsefidir.. O yüzden dervişler tanrı misafiridir.. önemsenir Anadolu da.. Dervişlerden en sevdiğim ise Yunus Emre elbette..

Yedi deniz geçer isem

Yetmiş ırmak içer isem

Susuzluğum kanmaz benim

Dost şerbetiyle kanayım

>>>>>>>>>>>>>>

Al gider benden benliği

Doldur içime senliği

Gel, sen burada öldür beni

Gidip orada ölmeyeyim.

>>>>Belki hatırlanır; “hayat bir yolculuktur” deyişim.. An ların ne kadar da önemli olduğuna dair inanışım.. özgürlüğüme düşkünlüğüm.. ve bildiğimi söylediğim tüm o sözlerim.. iyi bir uygulayıcısı olamayışım.. belki bu yüzden kendime hayalperest deyişim.. ve o hüznüm..... Biliyorlar beni; tanıştığım, hayatımda yer edinmiş her bir kişi... ben erinmem iletişim kurmaktan.. Çünkü her bir insan; bir etki, bir iz dir hayatımızda.. Her bir insan; bir heykeltıraş ın bıçak darbeleri ile şekillendirir, detaylandırır o en kaba halimizi...... bir söz duyarsın ya bazen.. beklemediğin kişilerden.. o en umutsuz anında.. hayatında.. kurtulursun fazlalıklarından bir anda.......

Topkapi Sarayı; Istanbul, 2006 ; © TOA

>>>>Ortalama bir insan, hayatı boyunca 1800 kişi ile iletişim kurarmış.. öyle yazıyorlar.. ne kadar da az aslında... 1800 kişilik bir etki alanı içerisinde yaşıyoruz desenize.. işte o etkileşim ile yön veriyoruz bazen kararlarımıza.. Geçmişte söylenmiş, önemsediğimiz bir söz, istemsiz olarak çıkıyor yerinden... yargıları oluşturuyor.. çevremizde ki her bir şey etkiliyor bizi aslında.. doğru ve yanlışlarımız.. şekilleniyoruz işte....... Bence; artık kuvvetli ve yakın iletişim kurduklarımızın sayısı da azalıyor.. hatta şöyle de denilebilir.. kaliteli iletişim kurabildiklerimizin sayısı gittikçe azalıyor.. paylaşımlarımız daha kontrollü ama daha uzak.. daha gerçek dışı... belki binden fazla kişiyi tanıdığımız ancak etkileşim e giremediğimiz insanları dolduruyoruz etrafımıza.. gezgin isek yollardayız hep.. arıyoruz.. aranıyoruz, aradıklarımızı bulamadıklarımızdan kaçarak.. dolanıyoruz.. yeni dünyanın en büyük gizini bulacağımızı umarak.. yollarda.. insanı keşfetmek adına.. belki bu yüzden.. bulamadıklarımızın çokluğundan... Ortak hedefleri olan büyük toplulukları oluşturmak daha bir zor bugünlerde... Ya da en basitinden; Aşık Sevgili Çiftleri.......