Kale, Samandag , Hatay, 2011 ; © TOA
eshab-ı kehf, Tarsus , Mersin, 2011 ; © TOA
Selale, Tarsus , Mersin, 2011 ; © TOA
eski tarsus evleri, Tarsus, Mersin, 2011 ; © TOA
Titus tunel, Samandag , Hatay, 2011 ; © TOA
Kale, Samandag , Hatay, 2011 ; © TOA
eshab-ı kehf, Tarsus , Mersin, 2011 ; © TOA
Selale, Tarsus , Mersin, 2011 ; © TOA
eski tarsus evleri, Tarsus, Mersin, 2011 ; © TOA
Titus tunel, Samandag , Hatay, 2011 ; © TOA
Eshab-ı Kehf, Tarsus, Mersin 2011 ; © TOA
Hopeless Faith, Blagay , Bosnia Herzegovina, 2010 ; © TOA
Bir şeye ihtiyaç varsa orada o şey yoktur.
insanların duygusal ihtiyaçları, aslında ihtiyaç duydukları duygununda kendilerinde ki yokluğunu göstermez mi..?..
Mesela ;
Özel ilgi ve alaka ile sevgi ihtiyacı bulunan bir kişide,
Kendi ruh hallerinde bu duyguların eksikliğinde bahsedebilir miyiz?.. Bu duygulara ihtiyaç, bu kişilerde; yaşanmamış sindirilmemiş, bulunmamış olanın yokluğunu göstermez mi?
Ya da şöyle bir örnek versem; Kendi özsaygısı yüksek, rahat bir vicdanı bulunan bir insanın başkalarının kendisine saygı göstermesine ihtiyacı var mıdır?.. ?..
Sevgi ilgi ve duygusal bir yakınlık ile yetiştirilmiş bir insan, ne kadar bunları başkalarından talep edip bu konuda ihtiyaç gösterecektir?.. Daha ziyade kendi yaşadığı güzelliklerin benzerleri başkalarınca da yaşansın, hissedilsin diyerek paylaşarak başkalarına yaşatmak istemeyecek midir?.. Sevgi verilerek paylaşılarak çoğalan bir duygu ise.. Sevgi ihtiyacı varsa, aslında bunu söyleyenin özünde de olmadığını göstermez mi?..
İhtiyaç bir şeyin yokluğu ile beslenir...
Beklentileri herkes gibi -belirgin olmayan- Amaçsız ve mutsuz insanlar;
ihtiyaçlarını, yani kendi gerçekliklerini -yokluklarını- keşfedememiş insanlar olabilir mi?..
Acaba diyorum? ne dersiniz?
without person... Wine, sunshine, NEMRUD; time was the ramadan , Adiyaman , Turkey, 2007 ; © TOA
>>>>Bu gün günlerden Pazar.. ve ben tek başıma sıkılıyorum.. bir ucuna büzüşüp, gölgelere sığındığım, çift kişilik yatağımın bir köşesinde bir başına…
wiki nin fotosudur.
GAPgenç Festivali, GaziAnTep , Turkey, 2011 ; © TOA
>>>>Ama öyle ama böyle, yaşandı bitti neticede.. Özünde kendi çıkarımım şu oldu: Aşk ve Sevgi; bir şeyi yapmayı, bir şekilde davranmayı değil, birşey olmayı gerektiriyor.. bir varoluş sorunu.. Niye şey diyorum çünkü, denge için kendimizi ne kadar şeffaf tanıdığımız, bakabildiğimiz.. belirsiz.. bir şey ..
>>>>Geçenlerde gördüm, sokağın ortasında bir kedi, yıpranmış.. kuyruğu kesilmiş.. tek gözü yaralı.. çirkin..dolanıyordu, kokuşmuş varillerin kenarında.. Zar zor dengede duruyordu, dibine bakarak pisliğin.. Bırakılmış..sahiplenilmemiş..Yaşama savaşında bir kedi.... Sokağın bilinmeyen kedisi.. O da vahşi kedilerden.. geeçen bir sergide gördüğüm Büyük kediler geliyor aklıma.. güzellikleri ile büyüleyen büyük kediler... Bengal kaplanları; doğal ortamlarında 16 yıl yaşarken, kapalı güvenli ortamlarında 20 yıl kadar yaşıyor.. Peki ya! insanlar..?!.. beton blokların güvenli ortamında uzatmıyor muyuz mu acaba yaşamlarımızı.. doğal ortamından uzaklaşmış insancıklar mıyız?.. Doğasından uzaklaştırılmış, o sokağın, beton bloklarına özgürce serpiştirilmiş tutsak ruhlar mıyız?.. Tüm bunların hepsi yaşamı uzatmak için mi..?.. Bu dünya da bulamadığımız huzuru ve talepleri de yaratmışız aslında, zamanla.. Sunulmuş sahte cennetleri, mitlerde ustaca serpiştirip..sahte oyunlarda perdeleyerek..yeryüzündeki çirkin hurilerin elinden servis etmiş mi birileri,vazgeçimişimizin ödüllerini.?.. Sonrasında mı?.. Kurallar çerçevesinde hırslarımız ile sarılmışız, kazanma denen o adi oyuna.. Bengal kaplanlarının kürkü için öldürmesini içine sindiremeyen bazılarımız var, Evet!.. Peki ya! kendi postumuzu ne çabukta serivermişiz, çıkarlarımızı doyuran o ayaklarının altına.. Yaşıyor ve değişiyor muyuz.. Evet..!.. Üstelik uzattıkta.. yaşıyor muyuz..?.. Hayatımız ne kadar doğasında?. bize mi ait? taleplerimiz.. Parça parça büyütüp sofrada ki hakkımızı, kaşıklara sığdıramayışımız geldikçe aklıma, lokmalarımızı..Soruyorum kendime..Değişiyor muyuz: Evet!.. Evet! Ama peki ne için..?!..AnTep, Turkey, 2011 ; © TOA
En büyük mutluluk, mutsuzlukların sonunda yaşanmaz mı?. Mutlulukta, kederin olduğu yerde vardır aslında.. Çünkü, her ikisi de hissedebilme ve hissettiklerinle yaşayabilme becerimizin ürünüdür.Dubrovnik, Crotia, 2010 ; © TOA
Dubrovnik, 2010 ; © TOA