Pazar, Ağustos 26, 2007

Kucaklaşmak...

>>>>Geçenlerde bir blog ta gördüğüm bu fikri geçte olsa bloguma eklemek istedim.. Sosyal ilişkileri giderek azalan, içine kapanan, birbirinden ürken insanların en büyük ihtiyaçlarından birinin, karşılıksız sevgi dolu bir kucaklaşma olabileceğini savunuyor.. Bence.. İzlerken aslında biraz da duygulandım.. Bu video; Her türlü ihtiyacını karşılayabildiğini düşündüğümüz toplumlarda bile samimi bir kucaklaşmanın ihtiyaç duyulabilecek bir öğe olabileceğini gösteriyor.. Düşünüyorum da biz bu duruma nasıl tepki verirdik.. Düşünemiyorum sonuçlarını..

Free HUGS ; Juan Mann ;2006 ©You Tube

Cumartesi, Ağustos 04, 2007

Mutlu An

>>>>Hayatımı bir kronoloji ekseninde birebir anlatmayı sevmiyorum aslında.. Yaşadığım bu basit ve tek düze hayattan bana sadece hissettirdikleri ve kattığı duygular kalacak.. Biliyorum.. Ne kadar da coşkulu ve inanılmaz işlere kalkıştığımı düşünsem de... Tek önem verilecek gerçek; hissettiklerim... Evet belki de gerçekçi biri değilim.. Hissettiklerim ekseninde sade ve basit bir düşü gerçek kılmaya çalışıyorum... Düş kurmayı; olamayanları tamamlamayı.. İstemediğim halde oluşanları gerçeklerden çıkartmayı.. Basit bir dört işlem gibi her şey.. Sonrasında ise; seviyorum süzgecimden geçirip paylaşmayı.. O yüzden belki de bir aktarıcı dan çok, anlatıcı biri gibiyim... Belki de asla gerçekleşmeyeceğini bildiğim hayallerin peşinde koşan mükemmeliyetçinin teki!.. Gördüklerimi bütünleyenler, içinden çıkarttığım hissettiklerim ya da kısaca hayallerim olmasa... hayaller ve bütünleşen duygular.. Peki aktarabilmek kolay mı? Hele bir de o obje duygu olunca....

Balıklı Göl; Urfa, 2007 © TOA

>>>>Mesela; Ne kadar mutlu olduğumu anlatabilir miyim?... Tarif edebilir miyim mutluluğumu?.. Sanırım; yalnızca sonuçlarını paylaşabilirim... Mutluluğumu; sesimin tonu ve gülüşlerimde paylaşabilirim sevdiklerimle.. Tıpkı geçen günlerde yaşadığım gibi..... Gözlerinin bebeğinde buram buram fesleğen kokan, beyazlar içindeki o periye sımsıkı sarılarak, kulağına kim bilir neler fısıldamayı isterken bile... Mutluluğumu aktarabilir miyim?.. Görmesini beklerken heyecanımı.. Ne kadar mutlu olduğumu nasıl anlatabilirim ona; ince tülden bir duvarın arkasına gizlenmiş ise.. Hele bir de ürküyorsa.. Mükemmel bir gerçeklikte ise hissedilenler ve o an anlatabilmek için yalnızca aktarmak gerekiyorsa... Ne kadar mutlu olduğumu...... Sebep ve sonuçlar aynı mekanda ve var olan yalnızca o AN ise... Ne kadar mutlu olduğumu nasıl paylaşabilirim.. Sözcüklerim benden uzakta öksüz ve tükenmiş ise.....